Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir… demiş John Lennon.
Beni yakın tanıyanlar bilir... bayılırım av köpeklerine… hele pointerlara… Çocukluğumdan beri 3 kez köpek sahibi olduk … Lucky the Dachsund, Rita the Cocker Spaniel ve Joy the Labrador…hiçbiri pointer değildi. ama hiçbir zaman pet shop’a gidip köpek alan bir aile olmadık. Hep o köpekler bir şekilde bizi buldu, hayatımıza girdi.
Mina’nın tüm ısrarlarına rağmen labrodorumuz Joy kaybolduğundan beri tekrar bir köpek sahiplenmeye cesaret edemedik son 10 yıldır.
Ben her sokakta gördüğüm benekli pointerı Benek diye severim … sonra Mina ile plan yapmaya başlarız… bizim Datça’daki arsa ileride bir eve dönüştüğünde ve orada daha çok vakit geçirebilecek zamanı bulduğumuzda Benek’i alıcaz… Benek de bütün gün istediği gibi koşup oynayacak, kertenkele kovalayacak. ve bizimle çok eğlendiği için evde canı sıkılan Labrador Joy gibi kaçıp gitmeyecek.
Bundan tam 1 ay önce okulların açıldığı ilk gün bizim yıllar sonra gelmesini beklediğimiz Benek okul dönüş yolumuzda tasmasız başı boş dolaşarak bizi bekliyordu. Onu orada öylece bırakamayacağımız için eve getirdik, sahibi belki bulunur diye civar veterinerleri, avcı klübünü bilgilendirdik… Onu arayan bir sahibi olsa bize ulaşabilirdi diye düşünüyorum.
İlk 1-2 gün çok ürkek ve usluydu… ne kadar sokakta kaldığını bilmiyoruz ama durumundan çok uzun olmadığını tahmin ediyoruz. Yeni adı “Benek”e alıştı…
Artık ilk günlerdeki gibi ürkek ise hiç değil… çocuklarla, başka köpeklerle oynamaya, koşmaya, kertenkele, böcek ya da kaçan herhangi birşeyi kovalamaya bayılıyor… bir de bizim bahçeyi kazıp çiçek böcek hiçbirşey bırakmamaya kesin kararlı. Veterinerin tahminine göre 9-10 aylık,yani hala yavru… biraz daha büyüdüğünde çiçeklerimizi ağaçlarımızı rahat bırakacak diye ümit ediyoruz… şu anda kaktüsleri bile yiyor, dikenlerini kafasından çıkarıyoruz.
Benek dişi bir Kurzhaar- ya da diğer bir tabiri ile German Shorthaired Pointer. Oldukça özel yetenekli bir av köpeği cinsi. sokağa terk edilen bir çok diğer evcil hayvan gibi.
İstanbul’da sahiplenilen evcil hayvanların %45’i ilk yıl dolmadan terk ediliyormuş. Doğru o şirin yavrular pet shop vitrininde durduğu gibi durmuyor evde…hiç kolay değil evinize bir hayvanı dahil etmek… hele ailenize dahil etmiyorsanız o iş sakat… hiç kalkışmayın. Herşeye rağmen biz bakarız diyorsanız lütfen barınakları gezin… çok özel cinslere bile barınaklarda bolca rastlanıyormuş, sizin ailenizin parçası olabilecek hayvanı mutlaka bulursunuz.
Tekrar köpek sahibi olmak bizim için de hiç kolay değil ama bu sefer daha iyi becermek konusunda biz ailecek kararlıyız… herkes ona ihtiyacı olan ilgi ve aktviteyi sağlamak için elinden geleni yapıyor. Mina inanılmaz sorumlu davranıyor, 1 ayda 1-2 sene büyüdü bu anlamda, farklı ekranlar karşısında geçirdiği süre kısaldı ve kesinlikle vaktini daha iyi kullanıyor…
Ben ise hala bu kadar yıldır istenen, 10 yıllık aile kalkınma planımıza dahil olan pointer Benek’in öylece kuyruğunu sallaya sallaya istediği zamanda hayatımıza girmiş olmasının şaşkınlığını yaşıyorum.
Demem o ki… daha az plan yapın, daha fazla hayal edin… şaşırabilirsiniz.